UDH Bakanı Arslan, AHL Trafik Kontrol Kulesini ziyaret etti

UDH Bakanı Arslan, ziyaretinde 15 Temmuz 2016 gecesi kulede görevli olan Ekip Şefi Enver Yavuz ve hava trafik kontrolörleriyle bir araya gelerek bilgi aldı.

Burada bir konuşma yapan Arslan, “Burası bir gazi kule ve gazi çalışma arkadaşlarımızın bulunduğu bir yer. O gün tankın önüne yatmış gazimizi de bugün yanımıza aldık ki unutmamak, unutturmamak ve doğru mesajlar vermek adına doğru bir fotoğraf verelim.” diye konuştu.

15 Temmuz akşamı Türkiye’nin genelinde olağanüstü bir durum olduğunu hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:

“Elbette ki, kuledeki arkadaşlar hep hava trafik sıkışıklığına, dakik hareket etmeye alışıklardı ama o gün çok farklı bir gündü ve ülkenin her yerinde herkes teyakkuzda iken biz de ulaştırma ve haberleşmeyle ilgili görevimizi ifa etmek adına, yayıncılık konusunda insanımızın doğru bilgilenmesi adına teyakkuz halindeydik, topyekûn görevimizin başındaydık ki o akşam burayla da sürekli istişare, irtibat halindeydik.

O gün özellikle erişimin, ulaşımın aksamaması, insanımızın doğru bilgilenebilmesi, ama çok daha önemlisi liderimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızı sağ salim milletimizle, kahraman milletiyle buluşturmak adına teyakkuz halindeydik. Arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. O akşam Dalaman Havalimanından başlamak üzere olağanüstü bir profesyonellikle, gayretle çok başarılı bir iş yaptılar, havalimanından Sayın Cumhurbaşkanımızın bir an önce havalanması anından itibaren başlamak üzere ve elbette ki hainleri, darbecileri, onların taraftarlarını, taraflarını yanıltmak için uyguladıkları metotlarla, farklı kodlar kullanarak Sayın Cumhurbaşkanımızın uçağını Çanakkale üzerinden buraya getirmek konusunda çok önemli bir süreç yaşadılar.”

Darbe teşebbüsünde bulunanların 15 Temmuz gecesi F16’lar havada ikmal yapsın ve hiç bir şekilde hava sahasına dost uçaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uçağı gelmesin diye tanker uçak kaldırdıklarını hatırlatan Arslan, şöyle konuştu: “ama sağ olsun o akşam gerek kontrolörler, gerek kuledeki, gerek radarın başındaki arkadaşlar, çok profesyonel bir yönlendirmeyle çok profesyonel bir iş yaparak, elbette ki Sayın Cumhurbaşkanımızın cesareti ve Cumhurbaşkanımızı getiren uçaktaki ekibin de profesyonelliği sayesinde o akşam sağ salim Sayın Cumhurbaşkanımız buraya indiler ve buraya inmeden önce de o kahraman milletimiz özellikle tankların, tüfeklerin, yine o kutsal üniformanın içine girmiş hainlerin başarılı olmaması için ve yine Sayın Cumhurbaşkanımızın buraya sağ salim gelebilmesi adına da Atatürk Havalimanında on binler o çağrıya uyarak akın etti.

Burada necip milletimiz vardı. Cumhurbaşkanını, vatanını korurken buradaki herhangi bir ekipmana en ufak bir zarar vermeden, havalimanının içerisinde alışveriş yerleri açıkken en ufak bir şeye müdahale etmeden sabaha kadar mücadelesini sürdürdü. O yüzden milletimize de sadece Atatürk Havalimanında değil, Türkiye’nin her yerinde Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyarak havalimanlarını, şehirlerin meydanlarını, köprülerini hainlerin elinden almak adına gösterdikleri o kahramanlık nedeniyle teşekkür ederim.”

Arslan, havalimanında aç karnına saatlerce kalmışken en ufak bir şeye tenezzül etmeden, tam tersine yapılan ikramların da parasını bırakan böyle kadirşinas ve necip bir milletin hiçbir yerde olmadığını vurguladı.

Türkiye’yi kötü göstermeye çalışanların, Türkiye zarar görsün diye her türlü maşayı, her türlü hainliği ve her türlü haini kullanan dış güçlerin, üst aklın, kendi ülkelerinde en ufak bir şeyde ne tür yağmaların yaşandığını, insanların ne kadar mağdur olduğunu görüp, Türkiye’nin ve Türk insanının o gece gösterdiği kahramanlıkların yanı sıra özellikle ferasetli, dik ve asil duruşunu da örnek almaları gerektiğini dile getiren Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’yi bu gözle eleştirmeleri, daha doğrusu eleştirmeleri değil de Türkiye’nin hakkını vermeleri lazım. O gece çok şey yaşandı, çok ders çıkarıldı. Derslerin başı bu milletin kahramanlığıydı, bu kahramanlığa uygun liderlik sergileyerek onları meydanlara çağıran, onlarla birlikte mermiye, kurşuna, tanka, tüfeğe göğsünü siper eden Sayın Cumhurbaşkanımız, milletimiz ve yine hakeza rahmetle, minnetle andığımız 250 şehidimiz, elbette ki 2 bin 193 gazimiz. Onlardan da Allah razı olsun, Rabbim onlara da sağlık ve afiyet versin. Ama sadece gazilik unvanı verilmiş bu 2 bin 193 gaziyi sayarsak haksızlık ederiz, bu ülke gazidir, bir kere daha gazilik yaşamıştır, bu millet gazidir, bir kere daha gaziliği tescillenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) o akşam gaziliğinin tekrar tescillendiği gibi.”

Bakan Arslan, darbecileri durdurmak için Atatürk Havalimanı’nda tankın önüne yatmasıyla bilinen Metin Doğan’a, içerisinde Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağının bulunduğu hediye takdim etti.