Turizm ve otelcilik eğitimi almanın dört büyük avantajı

Hilton Türkiye, Ortadoğu ve Afrika İnsan Kaynakları Kıdemli Direktörü Koray Gençkul, üniversitelerin açılmasına birkaç gün kala turizm ve otelcilik eğitimi almanın dört büyük avantajlarını anlattı

Üniversite sınav sonuçları açıklandı; yeni eğitim-öğrenim dönemine sayılı gün kaldı. Başka bir deyişle binlerce genç hayatlarında yepyeni ve heyecanlı bir sayfa açmaya hazırlanıyor. Birçoğu da turizm ve otelcilik eğitimi alacak, kariyer merdivenlerinin ilk basamaklarını tırmanacak.

Peki dünyanın en büyük ve dinamik endüstrilerinden biri olan turizm ve otelcilikte kariyer yapmanın avantajları neler ve gençleri neler bekliyor?

Hilton Türkiye, Ortadoğu ve Afrika İnsan Kaynakları Kıdemli Direktörü Koray Gençkul bu soruların yanıtlarını biliyor. İşte Gençkul’un gözünden turizm ve otelcilik eğitimi almanın dört büyük avantajı.

Sonsuz fırsatlar

Turizm ve otelcilik endüstrisi, dünyadaki en büyük işveren. Dünya genelinde istihdam edilenlerin yaklaşık yüzde 10’u bu sektörde çalışıyor. Üstelik Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin (WTTC) hesaplarına göre, 2027 yılına geldiğimizde sektör yalnızca Türkiye’de 3 milyon kişiye istihdam sağlayacak[1]. Bu ise gençler için önemli bir fırsat; özellikle de iletişim ve organizasyon becerileri yüksek olanlar için.

Gençler için önem taşıyan bir başka fırsat ise Hilton’un hızlı mezun eğitim programı Elevator. Bu program, parlak gençlere önemli pozisyonlarda görev alma ve uzmanlaşma imkânı sağlıyor. Diğer yandan otelciliği seçen gençler yurtdışında çalışma olanağına da sahip. Uluslararası alanda faaliyet gösteren pek çok otel, genç yeteneklerin farklı kültürlerde deneyim kazanmalarını destekliyor. Buna ek olarak Hilton çalışanları, Ekip Üyesi Seyahat Programı (Team Member Travel Program) sayesinde çeşitli ülkelerdeki Hilton otellerinde indirimli olarak konaklayabiliyor.

Çok kültürlü bir çalışma ortamı

Turizmde kariyer yapmak, dünyaya açılmak anlamına geliyor. Hem yurtdışında çalışabiliyor hem de dünyanın dört bir yanından kişilerle temas ediyorsunuz. Çok kültürlü bir ortamda çalışmak ise gençlere deneyim, itibar ve kendine güven kazandırıyor, mesleklerinde hızla ilerlemelerinin yolunu açıyor. Öğrenmenin ve kendini geliştirmenin önemine inanan Hilton, başta yabancı diller olmak üzere pek çok alanda çalışanlarını destekliyor.

Kariyer basamaklarını hızla tırmanıyorlar

PWC danışmanlık şirketine göre, otelcilik ayrıca Y kuşağının çalışma hayatında en çok önem verdiği kıstaslardan birini yerine getiriyor: Kariyerde hızla ilerleme[2]. Bu sektöre adım atan mezunlar ilerlemek için yıllarca beklemek zorunda kalmıyor. Örneğin Hilton’un Yönetim Geliştirme Programı’na (Management Development Program) katılanlar, 18 ay içinde otelde kilit bir rol üstelenebilecek seviyeye geliyor.

Tabii otelcilik endüstrisinin sağladığı esnekliği de unutmamak gerek. Sektör çalışanları farklı departmanlarda görev yaparak yeni deneyimler edinebiliyor.

Yaratıcılık ödüllendiriliyor

Turizm ve otelcilik hızla değişiyor, konukların taleplerini karşılayabilmek için hizmetler sürekli geliştiriliyor. Tam da bu nedenle sektör Y kuşağının yaratıcı fikirlerine ihtiyaç duyuyor. Turizmden otel yöneticiliğine, mühendislikten ekonomi veya bilişime farklı bölümleri bitiren gençler otelcilikte kariyer yapabiliyor. Çünkü mezun olup sektörde çalışmaya başladığınız ilk günden itibaren inovatif fikirlerinizle “oyunu kendi kurallarına göre oynamanız” için teşvik ediliyorsunuz. Siz de pekala Hilton’un Dijital Anahtarı[3] gibi inovatif bir buluşa imza atabilirsiniz. Bir anda fikrinizin global ölçekte hayata geçirildiğine şahit olabilirsiniz. Ne kadar heyecanlı, değil mi?

Kısacası turizm ve otelcilik pek çok kapıyı aralıyor, yetenekleri destekliyor, mezunlara tatmin edici ve anlamlı bir kariyer yapma olanağı ile başka hiçbir sektörde olmayan fırsatlar sunuyor.