İstanbul Yeni Havalimanı Dizayn Ofis Şefi Aşçıoğlu; “Uluslararası standartlara göre cam seçimini gerçekleştirdik”

Avrasya Kapı Pencere ve Cam Fuarı kapsamında REED TÜYAP ve Glass Performance Days (GPD) iş birliğiyle düzenlenen ‘Cam Temalı Eğitim Etkinliği 2018’, Türkiye ve dünyanın önde gelen kentlerinden İstanbul’a gelen birçok mimarı ve sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturdu. Panel kapsamında dünya cam sektöründeki yeniliklerin yanı sıra İstanbul Yeni Havalimanı’nda tercih edilen camların detayları konuşulurken; dünyaca ünlü İngiliz mimar Ian Ritchie, ‘Cam ile İcatların Hikayesi’ konulu bir konuşma gerçekleştirdi.

‘Mimarlar ve Tasarımlar için Cam’ adlı panelin açılış konuşmasını yapan REED TÜYAP Genel Müdürü Ali Muharremoğlu, “Cam endüstrisinin global düzeyde en prestijli etkinliklerinden biri olan GPD’nin Türkiye ayağına dördüncü kez ev sahipliği yapmaktan dolayı oldukça mutluyuz. Bu yıl, inovasyon köşesi ile kapsamını genişleten, dünyaca ünlü mimarlara ev sahipliği yapacak GPD İstanbul 2018’in tüm cam endüstrisi için son derece ufuk açıcı olacağına inanıyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.

‘Cam Temalı Eğitim Etkinliği 2018’in en önemli konuşmacısı olan dünyaca ünlü İngiliz mimar Ian Ritchie, geçmiş projeleri üzerinde kullandığı teknikleri anlatarak camı daha iyi anlamak için moleküler çalışmalar yaptığını söyledi. Ritchie, “Ben şahsım adıma sektörle birlikte çalışmayı çok seviyorum. Bu nedenle sektöre mimarlardan ve mühendislerden daha çok güveniyorum.  Her sektörde olduğu gibi cam sektöründe de sürdürülebilirlik çok önemli bir kriter. Çünkü gelecek 30-40 yıl içinde tüm dünyada daha fazla ‘cam’ göreceğiz. Öte yandan Farklı cepheleri birbirinden farklı yöntemlerle tasarlıyoruz ve bu tasarımlarımızda camı oldukça fazla kullanıyoruz. Yapısal Dökme Cam Tekniğinin bu doğrultuda oldukça zor bir yöntem olduğunu söylesem yanılmam.  Bu yöntem sayesinde pencere kullanmadan içeriye ışık girmesini ve dışarıdan içerinin gözükmemesini bu yöntem ile sağlıyoruz” dedi.  Geleceğin cam sektörüne güvendiğini de vurgulayan Ritchie, “Camın geleceğinde fiziksel olarak saydamlığa ihtiyacımız var. Cam da geri dönüşüm ve teknik çok önemli. Camın üzerindeki kaplamaların nasıl söküleceği bilinmiyor. Bunu insanlara öğretmek gerekiyor. Cam ileride çok daha fazla kullanılmaya başlanacak. Geleceğin araştırması; camı daha ılık, daha sıcak ve dokunulması keyifli hale getirmek.”

Aşçıoğlu: Bölgenin 50 yıllık meteorolojik verilerini inceledik
İstanbul Yeni Havalimanı Dizayn Ofis Şefi Işılay Aşçıoğlu ise 4 fazdan oluşan havalimanının 76 milyon metrekarede inşa edildiğini ve ilk fazının 90 milyonluk kapasitesiyle 29 Ekim 2018’de açılacağını söyledi. Havalimanının yüzde 100 hizmet verdiği gün toplam yolcu kapasitesinin 200 milyona ulaşacağını öngördüklerini sözlerine ekleyen Aşçıoğlu, toplam cephe alanının 440 bin metrekare olduğunu aktardı. Terminal binası cephe ayrımının, Sabit Yolcu Köprüleri, Terminal Bloğu, İskele Blokları ve Işıklı olarak tasarlandığını söyleyen Aşçıoğlu, tasarım kriterlerini mimari, statik, mekanik ve aydınlatma olarak dörde ayırdıklarının altını çizdi. Cephe modülasyonları ve oryantasyonları için yolcu bakışını engellemeyecek şekilde birçok alternatif düzenlediklerini aktaran Aşçıoğlu, belirlenen versiyonların cam analizlerini statik ve maliyet açısından değerlendiklerini söyledi. Aşçıoğlu, “Doğu – batı cephelerinde mekanların işlevlerine göre gün ışığı kontrolü hedefledik ve camda kullanılacak Low-e kaplamayı ise renksiz seçti. Aslına bakarsanız biz, bölgenin 50 yıllık meteoroloji verileri ışığında rüzgar tünel testi gerçekleştirdik. Testlerin sonuçlarına göre; farklı cephelerin rüzgar ve kar yükü birikim analizleri yapıldı ve cephe statiklerinde rüzgar ve kar yükleri dışında bariyer, deprem vb. yükler de değerlendirmeden geçti. Ve bu çalışmalardan sonra uluslararası standartlar ve üreticilerden gelen sehim kriterlerine göre cam seçimini gerçekleştirdik. Yapı kabuğu için İstenen U değeri mekanik tasarımı LEED kredi puanları için gerekli olan enerji verimlilik simülasyonlarına göre, güneş ışığı kazanç katsayısı değerini de yine LEED gereksinimlerine göre belirledik. Mekanik tasarımında belirlenen iklim koşulları doğrultusunda, yoğuşma hesaplarında sistem ile beraber çift cam ünitesini de değerlendirdik” diye açıkladı. Havalimanında 5 farklı tipte cam kullandıklarını söyleyen İstanbul Yeni Havalimanı Dizayn Ofis Şefi Işılay Aşçıoğlu, “Güvenlik sebebiyle, tekil düz cam ve tekil kısmı temperli cam kullanımından kaçındık. Tam temperli cam kullanımını ani nikel-sülfat kırılımından dolayı zorunlu olmadıkça tercih etmedik. Yine tam temperli camlarda heat-soak testi ile ani nikel-sülfat kırılımlarının azaltılmasını hedefledik. Spandrel camların ısı yüklerine göre analizlerini gerçekleştirdik ve iç camları bu doğrultuda belirledik. Ve en önemlisi yolcu güvenliği açısından projenin tümünde güvenlik camları kullandık” dedi.

“Binaların dış görünüşlerine ve farklı ihtiyaçlarına göre doğru cam geliştiriyoruz”
Şişe Cam- Düz Cam’dan Tansu Kumru, Şişe Cam’ın üretim gücüyle Türkiye’nin yanı sıra dünyanın en büyük güçlerinden biri olduğunu söyledi. Her geçen gün gücünü artırarak önemli projelere imza attıklarını söyleyen Kumru, “Binalar tıpkı insanlar gibidir. Hepsinin dış görünüşleri farklı. Bu farkındalıkla binaların dış görünüşlerine ve farklı ihtiyaçlarına göre doğru cam geliştiriyoruz. Ve her geçen yıl ürün gamımıza yenilerini ekliyoruz. Ülkemizin gururu olan Yenii İstanbul Havalimanı’nın iş ortakları arasında olmaktan çok gururluyuz. Proje kapsamında şeffaf cam cephelerle gün ışığından maksimum faydalanmak en önemli hedefimiz. Aynı zamanda hem enerji tasarrufu hem de konfor sağlaması önemli noktalardı. Emniyet ve güvenlik, uçağın gürültüsünü hissetmemek de bizim için önemli eşiklerden birkaçıydı. Bu başlıklar altında cam geliştirmek için Şişe Cam Bilim ve Teknoloji Merkezi’mizde bu özelliklere uygun camları geliştirdik. Kışın sıcak, yazın serin bir ortam sağlıyoruz. Üstün performanslı camlar, güçlü alt yapılı ve kısa sürede nihai ürün haline geldi.”