Son Dakika
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, NTV’den Özden Erkuş’un sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demir’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Türkiye’de savunma sanayii de pandemi süresinden etkilendi. Türkiye Ihracatçılar Meclisi’nin savunma sanayi ihracatına ilişkin ilk 5 aylık istatistikleri de bu etkiyi gösteriyor. Yıl sonu ve 2020’nin geneli icin nasil bir beklentiniz var, 2019 seviyesi geçilir mi ya da en azından yakalanır mı?
– Dünya çapında bir yavaşlama oldu. Global bir sistem ve birbiriyle ilişkili işler var. Özellikle teknoloji alanında etkilenmeler oldu, her sektör etkilendi. Sağlık tedbirlerini alarak yapılan faaliyetlerle beraber bir miktar üretim yavaşlaması olsa da, özellikle stratejik projelerimizde aksamadan çalışılması için tedbirler alındı. Ancak rakamlarda da görüldüğü gibi belli bir yavaşlama var ama bundan sonra aranın kapatılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz. Rakamların ikinci yarıda artmasını bekliyoruz.
S-400 hava savunma sistemi… Son olarak Rus büyükelçisinin yaptığı açıklamayla gündeme geldi. “Biz size aracı sattık, ürünü ister plaja götürün isterseniz patates taşıyın. Ürünü kullanıp kullanmama tamamem ülkenin kararı” dedi. Bu çerçevede, haziran itibarıyla operatif hale geleceği belirtilen 1. sistem aktif mi ve ikinci sistem teslimatları ne zaman başlayacak?
– Her zaman söylendiği gibi, bir sistem alınıyor ise kullanmak için alınır, nokta. Devletin çeşitli kademelerinden yetkililer bunu söyledi. Kullanıma geçme süreciyle ilgili ise, bütün dünya belirli süreçten geçti. Seyahatler kısıtlandı, belirli ilişkiler ve çalışma tempoları düşürüldü. Bu süreç, sistemin aktif hale getirilmesini de etkiledi.
Hazırlıklar devam ediyor. Yeni sistemle ilgili, birkaç kez daha söyledik, ikinci aşama diyelim buna. Bu proje kendi içinde belli üretim ve teknoloji unsurlarını içeriyor. Bunlarla ilgili çalışmalarımız var. İkinci sistemin tedariki konusunda prensip anlaşmamız var. Teknoloji transferi, ortak üretim detayları ve yol haritası ile ilgili teknik çalışmalar gerekiyor. Bu detaylar meseleyi biraz taşıdı. ‘İkinci sistem tedariki olacak mı olmayacak mı?’dan çok, süreçte bizim kazanımlarımız önemli.
Türkiye’nin tüm hava savunma ihtiyacını S-400’ün karşılaması mümkün değil elbette. Bu çerçevede gerek Patriot, gerek Eurosam ile temas var mı? Yoksa genel eğilim bu ihtiyacın milli imkanlarla sağlanması yönünde mi? Örneğin Hisar hava savunma sistemleri…
Hava savunma sistemi katmanlı bir yapı. Çok sayıda S-400 olsa dahi katmanlı planınızın olması gerekiyor. Sistemleri kullanmanız gerekiyor. ‘Korkut, ‘Hisar’ gibi projelerimiz yürüyor. Gerek Eurosam gerek Patriot tekliflerine sıcak baktığımızı söyledik. Somut teklifler olursa çalışmalarımıza devam edeceğimizi söyledik. Patriot konusu bir olgunluğa ulaşmadı. Eurosam konusunda ise daha önce başladımığımız bir çalışma vardı. Bu ana hatlarıyla Fransa, İtalya ve Türkiye’nin ortak sistem geliştirmesiydi. Türkiye’yi ilgilendiren kısmıyla bu bitirilmek üzere. Diğer iki ülkenin de kendi tanımlamalarını katmasıyla yola çıkılacak.
Hisar hava savunma sistemleri konusunda son durum nedir?
Sistemin belirli unsurlarını sevkiyatı devam ediyor. Stratejik olduğı için detaylarına girmek istemiyorum. Teknik çalışmalar gayet iyi gidiyor.
F-35 projesinde Türkiye’nin parça üretimi devam ediyor. Daha önce ABD’den yapılan açıklamaların aksine bu durum, işbirliğinin devamının, sorunun çözümü konusunda hala seçeneklerin masada olduğunun bir göstergesi mi?
– Sorunu ortaya çıkaran taraf biz değiliz. Sorun yokmuş gibi davranan da biziz. Karşı taraf sorun var diyorsa… Biz çalışmaya bağlı olduğumuzu defalarca dillendirdik. Karşı tarafın faaliyetleri tek taraflı ve işbirliği ruhuna uymuyor. Maliyet olarak da ortaklara zarar veriyor. Türkiye üzerine düşeni yerine getirdi. Diğer taraf tek yanlı olarak üretim ve siparişleri durdurur ise, ki bu ifade edildi ama siparişler devam etti, haklarımızın takibini sürdürürüz. Türkiye’nin katkısının ne kadar değerli olduğu görüldü.
BENZER HABERLER