Türk Havacılık Tarihi’nin unutulmaz isimlerinden olan Vecihi Hürkuş’un kabrinin neden halen korunması oldukça zor olan sivil bir mezarlıkta olduğuna dikkat çekildi.

Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği’nin yaptığı son derece haklı yayını aynen şöyle:

“Vecihi Hürkuş’un kabri hâlen Ankara’da Cebeci Belediye Mezarlığı’nda bulunuyor…

Zaman zaman belediye tarafından kuru otların temizlenmesi, çöplerin toplanması, yolların açılması gibi genel bakımlar yapılıyor. Özel bir bakım, gözetim yok. Her yıl ölüm tarihi olan 16 Temmuz öncesinde ve özel günlerde, ziyaretlerimizde yaptığımız bakım var. Her ziyaretimizde temizlik yapıp çiçeklendiriyoruz ama hiç bir ziyaretimizde kabul edilebilir durumda bulamadık. Mezar taşına koyduğumuz bröveler, panolar alınıyor, kayboluyor.

Cebeci Mezarlığı’nın alanı çok geniş, Hürkuş’un kabri ise dış duvara yakın. Göz önünde de değil. Mezarı çok aramazsanız, bulamazsınız. Bir bilene rastlamanız da her zaman kolay değil.

“Türk Havacılığının Çalışmak İçin Çırpınan Bir Hizmetkârı” Hürkuş’un kabrinde bir Türk Bayrağı dalgalanmıyor… 

Vecihi Hürkuş; Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde bir Rus uçağını düşüren ilk pilot, gazi olan, düşmana teslim etmemek için uçağını yakan, esir edilen, Hazar Denizi’nde, Nargin Adası’ndaki esaretinden yüzerek kaçan, İran’dan, Süleymaniye üzerinden Musul’a 2 buçuk ay yürüyerek gelen kahraman pilot,

Vecihi Hürkuş; İstiklal Savaşı’nın ilk ve son uçuşlarını da yapan, yaptığı keşif uçuşlarıyla, savaşın kaderini değiştiren kararlar alınmasını sağlayan, Yunan uçağını düşüren kahraman gazi. Kırmızı Şeritli İstiklal madalyası TBMM tarafından verilen üç takdirname ile taçlandırılan, İlk Türk uçağını, ilk sivil Türk uçağını, kara ve deniz uçaklarını yapan, İlk sivil havacılık okulunu, İlk Türk Sivil Hava Yolu şirketini kuran sivil kahraman pilot.

1969 yılında Türk Hava Yolları için; “Türk Sivil Havacılık ve Türk Hava Yolları Tarihi” kitabını yazarken Ankara’da beyin kanaması geçirdi. Gülhane Askeri hastanesinde 16 Temmuz 1969 tarihinde vefat etti.

“Bir adam düşünün bütün hayatını uçak motörü, uçak kanadı, uçak gürültüsü arasında geçiriyor. Bir adam düşünün Rusların eline esir düşüyor, Kartallar Filosu’nda Yunanlılarla çarpışıyor. Bir adam düşünün, üç ayrı zamanda, üç ayrı yerde toprağa çakılıyor ama gene de UÇMAZSAM ÖLÜRÜM diyor… Ve bir adam düşünün, ilk Türk uçağını yapıyor, Türkkuşu’nu kuruyor, genç pilotlar yetiştiriyor ve sonunda 74 yaşında ölüyor bu adam.”

“Ölüyor ama cenazesine, karısı, kızları bir de üç-beş dostunun dışında kimse gelmiyor. Bu durumu gören ve kahreden bir arkadaşı, evinden getirdiği bir bayrağı tabutun üstüne örtüyor ve “Hey gidi Vecihi, sen unutulacak, sen bir kenara atılacak adam mıydın diyor… Ve gözyaşları arasında bu dünyadan sessizce göçüp gidiyor… Şimdi bu adamı tanıyalım. Son nefesinde bile nankörlüğün, ilgisizliğin hışmına uğramış adamı…”  Diye başlıyor cenaze sonrasında bir gazete kupürü…

2007 yılında kurulan Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği’nin amaçlarından biri; Vecihi Hürkuş’un kabrinin Askeri Şehitliğe naklinin sağlanmasıdır.

Vecihi Hürkuş’un kabri, Askeri Şehitliğe alınmalıdır.

Bu nedenle değerli imzanızla projemize destek vermenizi istiyoruz.”

Saygıyla,

TVHMD